Toplu İş Sözleşmeleri

 
Toplu İş Sözleşmeleri
 
Banka-sigorta işkolunun en büyük sendikası olan BASİSEN'in en temel faaliyeti, örgütlü bulunan işletmelerde çalışan üyeleri adına bağıtladığı toplu iş sözleşmelerdir. Bir başka açıdan ele alındığında toplu iş sözleşmeleri, sendikalar için üyelerinin hak ve çıkarlarını koruma ve geliştirme mücadelesinde en önemli araçlardan birisidir. Toplu iş sözleşmeleri, işyerinde yaratılan artı ürünün paylaşımında, toplumsal işbölümünün artmış olduğu bir  ortamda, işveren karşısında hak ve çıkarların sağlanmasında, mal veya hizmet üretiminden alınan güç temelinde örgütlenilerek geçici olarak belirli bir süre için yapılan bir sözleşmedir. Bu sözleşme aynı zamanda geçici bir uzlaşmadır.

Ayrıca toplu iş sözleşmeleri her şeyden önce sendikayla işveren arasında yapılan bir işyerine dirlik ve düzen getiren "barış sözleşmesi” niteliğindedir.

Toplu pazarlık yapma ve bunun neticesinde toplu iş sözleşmesi bağıtlamak sendikaların temel fonksiyonudur. Zira toplu iş sözleşmeleri ile var olan çalışma koşulları korunabilir ya da ücretler arttırılabilir, çalışma saatleri düşürülebilir ve çalışma koşulları iyileştirilebilir. Zaten işçiler de sendikaları öncelikle bu amaçlar için kurmuşlar ve üye olmuşlardır. Başka bir deyişle toplu sözleşmeler sendika özgürlüğünü başlatan ve işverenlerin sendikaları işçilerin birer temsilcisi olarak kabul etmelerini sağlayan ve çalışma koşullarını toplu pazarlık yoluyla belirleyen modern yoldur.

BASİSEN’de, toplu iş sözleşmesinin tüm aşamalarında katılım ve açıklık ilkelerine büyük önem verilmektedir.

Toplu iş sözleşmesinin hazırlık aşamasında, toplu pazarlık talepleri belirlenmektedir. Bu talepler, üye anketleri yoluyla alınan üyelerin görüşleri, işyeri, işkolu ve ülke koşulları dikkate alınarak belirlenmektedir.

Bunun ardından gelen toplu pazarlık aşamasında, belirlenen bu talepler işverene sunulur. Bu aşamada açıklık ve katım ilkesi doğrultusunda üyeler sürekli olarak gelişmelerden haberdar edilir ve üyeler arasından seçilen gözlemciler toplu pazarlığı başından sonuna kadar izlerler.

Sendikamız yıllardır yürüttüğü toplu iş sözleşmesi çalışmalarında yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda hareket etmektedir. Grev hakkının bulunmadığı bankacılıkta, banka çalışanlarına getirilen bu yasağın yol açtığı olumsuzluklar; sendikamızın örgütsel gücü, üyelerimizin dayanışması ve sendikamızın "sosyal diyalog” ilkesini başarıyla yaşama geçirmesi ile aşılmaya çalışılmaktadır.

Sendikamız toplu iş sözleşmesi çalışmalarında; üyesinden temsilcisine ve yöneticisine kadar belli bir bütünlük içerisinde ve ortak hareket ederek, ekonomik ve demokratik mücadeleyi birlikte yürütüp, üyelerimizin çalışma ve yaşam koşullarını yükseltmeyi hedeflemiştir.

Bu anlayış, toplu sözleşmelerimizin oluşturulmasında savunulmasında ve yaşama geçirilmesinde temel güvencemiz ve dayanağımız olmaktadır.

Örgütlü bulunduğumuz işletmelerin toplu sözleşme çalışmalarında, başta işyeri sendika temsilcilerimiz olmak üzere üyelerimizle sürekli diyaloğun sağlanmasına özen gösterilmektedir. Ayrıca her düzeyde açıklık ve demokratik katılımcılık ilkelerinin uygulanmasına önem verilmektedir.

Sendikal demokrasinin ve katılımın güzel bir örneği olarak bütün toplu sözleşmelerin hazırlık aşamasında şubelerimiz vasıtasıyla işyerlerine "toplu sözleşme üye anket formları” gönderilmekte ve işyeri sendika temsilcilerimiz ve üyelerimizle toplantılar yapılmaktadır. Böylece üyelerimizin öneri, talep ve sorunları en doğru yolla belirlenmeye çalışılarak gerçekçi bir şekilde toplu iş sözleşmelerine yansıtılmaktadır. Ayrıca açıklık ilkesinin somut bir ifadesi olarak; işveren temsilcileriyle yapılan toplu pazarlık oturumları, temsilci ve üyelerimizden oluşan heyetler önünde sürdürülmektedir.

Sendikamız bugüne kadar -işletmelerin ve ülkenin koşullarına göre değişmekle birlikte- oldukça başarılı toplu iş sözleşmelerinin altına imza atarak olanakları ölçüsünde üyeler için en iyisini yapamaya çalışmıştır. Bunu yaparken; bazı dönemlerde üyelerimizin istihdam güvencesini korumak için gerektiğinde koşulların gerektirdiği esnekliği göstermiş, bazen de ülke ve işletme düzeyindeki olumlu gelişmeleri üyelerine yansıtmak ya da üyelerin içinde bulunduğu olumsuz koşulları değiştirmek için ayrıca çaba harcamıştır.